2017’de en çok okunan 10 makale

2017’de en çok okunan 10 makale

2017 DEĞERLENDİRMESİ

2017’de en çok okunan 10 makale

 

Dünyanın en iyi 200’de yer alan üniversiteler ile çalışmaktan gurur duyuyoruz:

İnanması zor ama 2017’de çabuk sonu gelen bir sene oldu. Yurtdışı eğitimde hızlı geçen bir yıl daha bitiyor, ve her zamanki gibi eğilimleri ve son pazar bilgilerini yakından izliyoruz.

Bu özel bülten 2017’de okunması gereken ve kısaca bu yıl en çok ilgi gören makalelerimizin bazılarını bir araya getiriyor. Bazıları okuma yerleri ve anahtar durumunda olan pazarlar hakkında önemli öngörüler öneriyor. Diğerleri ise gelecekte pazarları şekillendiren rekabet faktörleri ve öğrenci hareket eğilimleri konusunda daha geniş görüş vermektedir.

Dünyanın en üst sıralarında bulunan üniversiteler arasındaki geniş seçenek yelpazesi ile öncü yol gösterici olan Study Group ile işbirliğinde bu özel bülteni sunmayı mutlulukla bildiririz.

Hangi sıralama öğrenciler için daha önemli?

Öğrenciler açısından önemli olan küresel üniversite sıralamasında yükselmek uzun zaman alıyor ve kısmen bazı pazarlarda bu sıralama uluslararası öğrencilerin karar vermesinde önemli rol oynuyor. Kısmen olarak bu nedenle sıralamalar öğrenci kabul eden mercilerin zihninde önemli bir nokta teşkil etmektedir ve bu sebeple yurtdışı eğitim toplantılarındaki tartışma ve ilgi sürekli olarak yaşanmaktadır. Yine de anlayış öğrencilerin şeçimlerini etkileyen faktörler içindeki yeni öngörüler ile son yıllarda pekişmiştir.

Ve zaman içinde öğrencilerin uluslararası sıralamaya nasıl baktıkları hakkında daha kesin öngörüler gelmektedir. Örneğin 2015’te bir QS çalışması gösterdi ki öğrenci konvensiyonel sıralama detaylarının sağladığının ötesinde daha derin karşılaştırılmalar talep etmektedir. Aynı çalışma ayrıca açıkça göstermiştir ki öğrenciler sıralamaya baktıkları zaman, öğrenciler sıklıkla istihdam sonuçlarının göstergelerini de arıyorlar. Bu vurgulanan sıralama düzenlemesi daha üst sıralarda yer alan enstitüler için bu konuda önemli rol oynuyor, bazı öğrenciler için de, işverenler kısmında enstiünün olumlu perspektifini yukarı taşıması öğrencinin yolunu açar veya birisinin CV’sine daha fazla kayda değer katkı yapmasına  yardımcı olur.

Buna rağmen, böyle çalışmalardan elde edilen tüm izlenim öğrenciler sıklıkla bu sıralama methodlarını araştırıyorlar ve kısmen mezuniyet sonuçları ve konu seviye sıralamalarına bağlı olarak daha detaylı bulgular hakkındaki başlıkların ötesine bakıyorlar.

Bu araştırma ortaya koyuyor ki uluslararası sıralama için bugün  geçmişte gördüğümüzden daha karmaşık ve incelik dolu içerik olduğunu ve bunun şimdiye kadar uygulanandan daha fazla sıralama ve sıralama modelleri olduğu faktörüne dayanan karışık model bu karmaşıklığın bir parçasıdır. Küresel bölgeler hakkında yapılan çabuk araştırmalar küresel sıralama ile rekabet ettiği aynı zamanda bölgesel sıralamalar, “genç” enstitülerin sıralaması gibi daha fazlası ile de rekabeti ortaya koyuyor.

Bütün bu detayların ışığında, şunu sorabiliriz; Öğrenciler hangi sıralama türüne bakıyor ve hangisi onlar için daha önemli?

 

 

 

Öğrencilerin Görüşü:

Bu soru Hobsons’un 2017 Uluslararası Öğrenci Araştırması’nda cevabını buldu. Araştırma bu sorunun ölçeği ve ulaştığı sonuç açısından dikkate değer, ve Hobsons son üç yıldır 34.000 aday uluslararası öğrencinin üstünde yapılan araştırmadan gelen sonuçları karşılaştırabilme imkanına sahip oldular.

Bu anketteki neredeyse 10 öğrenciden ikisi (%19) dedi ki sıralama hedef ülke şeçiminde önemli rol oynadı. Çeyreğin biraz altında kalan kesim (%23.5) dedi ki enstitüsel sıralama üniversite seçiminde kesinlikle en önemli faktör olmuştur.

Bu üst düzey bulguların kesin olan diğer tarafı ise şu ki sıralamadaki oynama ankete katılan uluslararası öğrenciler için daha az önemde rol taşımaktadır. Yüksek sıralarda olmamasına rağmen, institüler öğrenci deneyimi, öğretim kalitesi ve mezuniyet sonuçları gibi diğer göstergelere dayanarak öğrenci çekmeye çalışmaktatır.

Buradaki sıkı değerlendirmeler ışığıyla, ISS ankete katılan uluslararası öğrenciler arasında en çok tanınan sıralamaları içinde ilginç bir pencere açar. Bu araştırma kısmen gösterdi ki QS Dünya Üniversiteler Sıralamaı ve Dünya Üniversiteler Sıralaması son üç yılda ppopülaritesini arttırdı. QS sıralaması bu yıl ankete katılan uluslararası öğrenciler arasında 2015 yılı itibariyle önde gelen seçimler açısından üçüncü sıraya yerleşmesi nedeniyle, aşağıdaki tablodaki göstergelerde yukarı doğru hareket etmiştir.

 

2015-2017 yılları arasında ankete katılan uluslararası öğrenciler tarafından sıralanmış en populer üniversite sıralama anketleri sonuçları

Genel tabloya ilaveten, ISS sonuçları ayrıca başta Çin ve Hindistan olmak üzere öğrenci gönderen büyük pazarlarında öğrenci şeçimlerini inceledi ve o pazarlarda da QS her iki şekilde en popüler sıralama türü oalrak derecelendirildi.

Hobsons’dan gelen ilgili yorum şunu ekliyor ki; Sahiplenme ve öğretim kalitesi gibi faktörlere inandığımız sürece, uluslararası öğrencilerin karar vermesinde en büyük etkiyi yaratmaya devam edecekler ve sıralamalar birçok öğrenci için uluslararası yüksek öğrenim bölgesi için önemli bir özellik taşımaktadır. Şunun farkında olmak önemlidir ki farklı sıralamalarının kullanımının seviyeleri dünya çapında tek düze değildir, sıralamalarda seçenekler zaman zaman değişmektedir.

 

 

Büyük eğilim: Gelişmekte olan pazarlara olan ilgi:

Ekonomik büyüme ve nufüs artışı küresel güç dengelerini sallamaktadır; Asya,Afrika ve Latin Amerika bölgelerinden gelen ve G7 dengesini sarsan bir gelişme olarak dikkati çekiyor.

PwC çalışmalarına göre, Çin ekonomisi hiç şüphesiz 2028 itibariyle ABD ekonomisinden büyük olacak. 2050 itibariyle Hindistan’da ikinci büyük ekonomi olacak ve Meksika ve Endonezya 2030 itibariyle İngiltere ve Fransa’yı geride bırakacak. Nijerya ve Vietnam önümüzdeki 30-40 yıl içinde dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alacak.

 

 

Bu ekonomik gelişmeyi desteklemek için ne gereklidir? Tabii ki dünyaca ünlü üniversiteler ve institülerden mezun olmuş yüksek kalifiyeli işgücü. İki sonuç ortaya çıkmıştır:

  1. Daha fazla talep,daha fazla seçenek:

 

Milyonlarca uluslararası öğrenci Batı pazarlarında kurulmuş olan instülerde dereceler elde etmeye devam ediyorlar. ABD’deki yabancı öğrencilerin kayıtları tek başına 2015-2016 yıllarında 1 milyon barajını geçmiştir. Diğer milyonlarca öğrenci ise Avustralya, Kanada,İrlanda ve Yeni Zelanda’yı tercih etmektedir.

Fakat özellikle ABD’nin pazar payı 2001’de %28 iken 2016’da %21’e gerilemiştir ve İngiltere’deki yabancı öğrenci kayıtları 2012’den beri artmamaktadır. Bunun tersi olarak Asya ülkeleri özellikle bölge içindeki öğrenciler başta olmak üzere daha fazla öğrenci çekmektedir.

Prestijli ABD ve İngiliz üniversiteleri uluslarası öğrencileri çekmek için ünlerine güvenmekteydi ama bu değişiyordu. Uluslarası öğrenciler arasında büyüyen segment – hala yüksek kalite ararken- ülkelerine yakın olması ve daha ucuz olması kriterleri ile alternatif pazarlara yöneliyor. Bu tip pazarların uluslararası öğrencilere okumaları sırasında veya sonrasında çalışmak için uyguladığı daha hoşgörülü politikalar, vize prosedürleri ve seçenekleri de sunduğu zaman, ABD ve İngiltere’nin uyguladığı sıkı vize politikaları ve göçmen politikaları ile karşılaştırıldığında bu pazarlar daha çekici hale gelmektedir.

Bu bize ikinci eğilimi gösterir ki: Asya ülkeleri yurtdışında okumak için giden öğrenciler açısından büyüyen bölgesel güç olarak pozisyon kazanmaktadır.

 

  1. Asya ülkeleri yükseliyor:

Japonya,Çin,Malezya,Tayvan ve Güney Kore hükümetleri yerel yüksek öğrenim kalitesini arttırmak için sıkı bir çalışma içinde ve 2020 ve gelecek için uluslararası eğitimde ulaşacaklarına emin olarak hedeflere ve kesin planlara odaklanmışlardır. Asya enstitüleri dünya üniversiteler sıralamasında olduğu gibi  bütün zamanlar yüksek öğrenim sıralaması,dünyaca bilinme sıralaması ve Shangai sıralaması gibi kategorilerde yükselmektedir. Örneğin, tüm zamanların yüksek öğrenim 2016-2017 top 100 sıralamasında on üniversiteden biri Asya üniversitesidir.

2016’nın en önemli hikayelerinden biri Çin’in uluslararası öğrenci çekme kapasitesi o kadar gelişti ki (2015 yılı itibariyle %11.4 artarak 442.773 öğrenci) ABD,İngiltere ve Avustralya’nın ardından Kanada ile dördüncü sırada yer almaktadır. Beş yıl öncesine kadar Çin yalnızca en büyük öğrenci gönderen pazar durumundaydı.

Ekonomik güç dengelerinin değişimi öğrencilerin dikkatinin Asya bölgesine kaymasının en büyük nedenidir. Şu sıralarda Çin süper güç, Hindistan dünyanın en hızlı gelişmekte olan ekonomilerinden biri ve Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya,Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam gibi ASEAN ülkeleri dünya ticaretinin üçte biri oranında paya sahip.

Önde gelen yurtdışı öğrenim rotalarının gelecek nesli bu nedenle buraya odaklanmaktadır. Ekonomik ve sosyal dengelerin Asya’ya doğru kayması nedeniyle uluslararası öğrenciler-ki bunlar yalnızca bölgeden değil aynı zamanda batılı öğrencilerde dahil- yurtdışında öğrenim görmek için Asya enstitülerine artan bir ilgi gösteriyorlar. Ünleri nedeniyle geleneksel olarak ciddi anlamda deniz aşırı öğrenci kabul etmeyen yüksek sıralardaki Batı üniversiteleri ,şimdiden başlayarak, daha stratejik ve aktif olarak rekabet etmek zorunda kalacaklar.